Arhavi’de sel ve taşkınlardan korunmak için ne yapmalı, ne yapmamalı?

Arhavi’de sel ve taşkınlardan korunmak için ne yapmalı, ne yapmamalı?

Nazlı Demet Uyanık

Arhavi de sel ve taşkın riski altında bir kent, bölgemizdeki, hatta yurdumuzdaki bütün kasabalar gibi. Buna çözüm olarak da derelerin betonlanmasından başka bir şey düşünülmüyor. Halbuki betonlamanın sonu yok ve aslında çözüm de değil, üstelik de maliyeti çok fazla. Daha da önemlisi, "dere ıslahı", "taşkın koruma tesisi" ya da "taşkın kontrol tesisi" denen bu uygulama doğaya, canlılara, dereye, etrafına muazzam zarar veriyor.

Gelişmiş ülkeler DSİ'nin ısrarla sürdürdüğü bu uygulamalradn çoktan vazgeçti. Betonladıkları dereleri eski hallerine döndürüyorlar. Temel ilkeleri şu: "Dereye yer aç." Biz de doğal çözümlere yönelmeliyiz. Bu çözümler hem sele ve taşkına karşı daha etkili, hem daha ucuz, hem de doğamızın, derelerimizin dillere destan güzelliğine saygılı.

Ben bu konuyu yüksek lisans tezimde ele almıştım, aşağıdaki önlem ve önerileri “Arhavi (Artvin) ilçesinin Sel/Taşkın Etkilenebilirlik Risk Analizi” başlıklı bu tezden derledim. Tezin tamamına YÖK-TEZ üzerinden 921486 Referans numarasıyla ulaşılabilir.

* Sel ve taşkınlara engel olmaya değil (istesek de engel olamayız) suya alan tanımaya çalışılmalı. Kavak HES’in Orçi ve Sidere regülatörlerinin aşağı kısımlarında inşa edilen ıslah duvarları kaldırılarak derenin bu alanlarda yayılmasına olanak sağlanmalı.

* Dereyle ortak kullanım alanları oluşturulmalı, şiddetli yağışlarda su seviyesi yükseldiğinde dere bu alanlara yayılıp enerjisini azaltabilmeli. Bölgedeki özel araziler kamulaştırılmalı yalnızca tarım faaliyeti koşuluyla kullanım hakkı eski sahiplerine bırakılmalı. Arazi sahipleri bu alanlara su basabileceğini, yapacakları herhangi faaliyetin sigortalanamayacağını ya da zararların tazmin edilemeyeceğini bilmeli.

* En yüksek sel/taşkın riski ilçe merkezinde. Yukarı havzada, köylerde yer alan dereler kesinlikle betonlanmamalı. Yukarı havzada betonlanan dereler sel anında suyun debisini arttırıp ilçe merkezindeki taşkın yükünü katlar. Yukarı-aşağı havza ilişkisini göz önünde bulunduran havza temelli bütüncül yaklaşımlar gözetilmeli. Ulukent, Derecik ve diğer köylerdeki ıslah duvarları yıkılmalı, yan derelere müdahale edilmemeli.

* Boğaziçi mahallesi kot farkından ötürü şiddetli yağışlarda su altında kalıyor. 2021’deki selden sonra yapılan ıslah duvarları bu mahalleyi beton bir havuz haline dönüştürdü. Karadeniz sahil yolundaki menfezler de suyun tahliyesi için yetersiz. Kapisre deresinin denize açıldığı delta sahil yolu, Kapisre köprüsü ve derenin iki yanındaki yollarla daha da daraltılmış durumda. Köprü ayakları mutlaka genişletilmeli, yollar dereden uzaklaştırılmalı, menfezlerin kapasitesi arttırılmalı.

* Derelere çok fazla müdahale ediliyor. Yüzbinlerce yılda yatağını bulan akarsulara sürekli müdahale etmek, akış rejimlerini değiştirmek, menderesleri yok edip suyun düz bir hat boyunca akmasını sağlamak, yatağı daraltmak sel/taşkın riskini arttırıyor. Dere ne yapması gerektiğini bizden öğrenecek değil ve biz ona nasıl akması gerektiğini söyleyerek hayatımızı riske atıyoruz.

* Dere yatağı veya dere yatağına komşu alanlar yapılaşmaya açılmamalı. Bu alanlarda tesis, bina veya fabrika kurulmasına engel olunmalı, yapı varsa kamulaştırmalarla dereye geri kazandırılmalı.

* Yemişlik mevkiindeki taşkın alanı, taşkın parkı olarak düzenlenebilir. Bu alan yapılaşmaya açılmamalı, yıkılamayacak durumdaki binaları (üniversite yerleşkesi vs.) taşkın parkı içinde korunaklı hale getirecek sistemler planlanmalı. Cin'den İspanya'ya bir dizi ülkede böyle taşkın parkları var, onlar örnek alınmalı.

* Kapisre deresinde ve yan derelerde eskiden taşkın yatağı olan, sonradan fındık ya da çay bahçesi haline gelen vatandaşların mülkiyetindeki alanlar yine taşkın yatağı olarak kullanılmalıdır ki derenin taşkın yükü hafifletilebilsin, su yayılabilsin, bir kısmını geçici olarak depolayabilsin. Devlet bu alanları ya kamulaştırabilir ya da taşkın yatağı olarak kullanılması durumunda köylüye teşvik, tazminat verebilir.

* Ormanlar sel, taşkın ve heyelanlara karşı korur. Arhavi’de kapasitenin çok üstüne çıkan ağaç kesimi sel, taşkın ve heyelan riskini çok arttırıyor. Pilarget mevkii ve Durguna vadisindeki aşırı ağaç kesiminin derhal önüne geçilmeli.

* İlçe merkezinde geçirimli alanlar (yeşil alan, parklar vb.) arttırılmalı, beton zeminler azaltılmalı. İlçe merkezine düşen suyun geçirgen yüzeyler sayesinde toprak altına emilimi sağlanmalı.

* İlçe merkezinde yağmur suyu ve kanalizasyon kanalları ayrılarak su taşıma kapasitesi arttırılmalı.

* Can kaybını önlemek için erken uyarı sistemleri kurulmalı, bölge halkının erken uyarı sonrasında yapacakları ve toplanma alanları belirlenmeli, bu konuda eğitimler verilmeli ve tatbikatlar yapılmalı.

img

Yerin Kulağı

img